Bilmem ... 12

-Kendine verdiğin o kıymetli konserini bölüyorum ama içeri gelebilir miyim ? 
Yüzünde hafif bir gülümse, gözlerinde ışıltı vardı kadının. 
- Masada elma suyu var. Mumlar falan ... baya dertliyiz diyorsun.
- Aksine gayet mutluyum.
- Sarhoş olduğun için olabilme ihtimali var mı ?
- ...
- Tamam anladım bakışından...
- ...
- Gülüşünü özlemişim.
- Ne sormak için geldin ? Dinliyorum.
- Aa şey ... bir şey sormak için gelmedim. Mutlu edeyim biraz seni dedim ... bu çiçekler senin.
- Teşekkür ederim.
- Elimde kaldı ama almayacak mısın ?
- Daldım bir an .. görünce.
- Renklerini sevmedin değil mi ? Pembe sevmezsin biliyorum. Ama aralarında en güzel kokulu olan buydu.
- Siyah olsa bayılırdım ... Şaka yapıyorum sorun rengi değil. Yani bu rengi sevmiyorum o ayrı. Ama keşke saksıda olsaydı.
- Kendine iyi bakamıyorsun çiçeğe nasıl bakacaksın ?
- Bakarım tabi ki. Neden öyle diyorsun ?
- Aklımda artık. Bir dahaki sefere saksıda olur çiçeğin.
- Güzelmiş kokusu.
- Peki neden pembe rengini sevmiyorsun ? Kızlar sever genelde.
- O yüzdelik diliminde değilim. Bilmiyorum ama bana sahte geliyor. Yalan dolan bir renk. Masumiyet rengiymiş oysa ki. Sakinleştirici etkisi varmış falan. Ben öyle hissetmiyorum. Gerçeğin yani kırmızı rengin üstüne beyaz çarşaf örtülmüş de gizleme çabası varmış gibi. Güvenmiyorum ben pembeye.
- Fazla derin düşünüyor olabilir misin ?
- Sen neden seviyorsun peki ?
- Bilmem ... güzel bir renk.
- Bu kadar mı ?
- Sevmek için yeterli bir sebep.
- Çiçeklerim susamıştır. Bir kaç güne kalmaz evsizlikten ve açlıktan ölecekler ve suçlusu sensin.
- Tamam anladım bana kapı yolu göründü. İyi geceler. Fazla geceye kalma.
- İyi geceler. Bakarım duruma.

#OneRose